Boşluk

 🎵Something In The Way


Sabahın altısı. hafiften hareketlenmeye hazırlanan yaşam senfonisinin sessiz ve sisli bir ayazla birlikte hazırlanışı. Ben bu sabahın altısında yine uyanık ve yine çekilmez olan yaşamımı enteresan düşünceler ve hayaller içersinde yoğurmaktayım. Az önce kitabımı bi kenara koydum ve bu metini yazmaya koyuldum ve yine aklımda tek bir kişi - tüm özlemim ve nefretimle birlikte- 

Nereye varacak bu metin, ne anlatmak istiyorum inanın ki hiç bilmiyorum ama şunu çok iyi biliyorum ki yalnızca iki kişi okuyacak bu metini. İçsel dünyamın dehlizlerinde yorulduğum bu saatlerde az önce bi kenara bıraktığım kitabımı düşünüyorum. Düşünüyorum çünkü herkesin veya genel bir kitlenin kült olarak baktığı bu kitap beni açıkçası fazlasıyla etkileyemedi. Bu bir problem mi? Elbette değil. Her çiçeğin her toprakta yeşermeyeceği gibi az önce bir kenara bıraktığım kitabım da beni çok doyuramadı. Ama bir sorun olarak baktığım mesele şu ki; uzun zamandır ‘çekilmez’ diye nitelediğim yaşamın hiçbir anı beni heyecanlandırmıyor, heyecanı geçtim şaşırtmıyor bile… bir yerde okumuştum şaşırmamın gençlere özgü bir davranış olduğu söylüyordu. Biraz irdeledim ,aklıma da yatmıştı. Şaşırmak veya söz gelimi yaşam içerisinde hiçbir şeyin beni artık heyecanlandırmaması garipsediğim ama üzerine çok düşme eğilimi göstermediğim bir problem gibi duruyor. Bu durumun beni rahatsız etmesini asla es geçemem. Biraz üzerine durup betimlemek istiyorum bu şaşıramama eğilimini. ‘…Ben bir ruhum ve içim bomboş. şurada birileri yaşamını sona erdirse veya ölümcül bir kaza geçirse yalnızca kayıtsız  bir şekilde izlerim onu. bırak üzülmeyi o an içerinde yersiz bir eğilim olan gülüp ,şaka yapmak bile içimden gelmez. boş bir ruh, bir iki hedefi ,ihtirasları olan ama yaşam için değil ,yarın pişman olmamak için ya da nefretini beslemek için harekete geçen bir ruh. ‘ geçenler de bir arkadaşıma içsel dünyamı bu şekilde betimlemiştim. Ve  ‘Bi ve nevi kendimi yaşlanmış hissediyorum. Bir yaşlı gibi kayıtız ve durağan... ‘ diye de eklemiştim. Bu durumu yani şaşırmama veya neredeyse bir çok hissimi nasıl kaybedişimi kendime bile açıklayamıyorum. Sadece neşemi kazanmak için her kapıyı çalıyorum, ordan buraya savruluyorum ve gün sonunda bana en tatlı gelen şeyin beni etkileyemeyen kitaplarımı okumak ve tüm gece boyunca dolanarak içtiğim sigaralarım oluluğunu da çok iyi biliyorum.


-13 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yalnızlık

Şık