Kayıtlar

Şubat, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
  İçim içimi yiyor Bir derdim var ki bitmiyor  Ne melet bir şeymiş bu aşk  Aşık olmak insanı körleştirir derler ya… Eksik söylemişler.. Aşk insanı hepten yok eder Geriye de çok bir şey bırakmaz Bıraktığı ise göz karaltıları.. Zihin karaltıları.. Ve çöken bir beden … İçim içimi yiyor Bi kemirgen var adı da : aşk Tık dese bir şey keşke ,bitip gitse… Ama gitse de ne fayda.. Benden ne kaldı ki geriye? Kararan; yüzüm ,gözüm ve ruhumdan başka

Şık

 Biz çok şık kaybettik sadece kaybettiğimizin farkında değildik. Diye başladım bu metne. Burası benim güncem bir nevi hayat seyirim. İşler iyi giderken yazmayı seven biri değilim. İyi günleri fotoğraf kareleri ve çeşitli zihinsel dehlizlerde ,kötü ve melankoliyi güncelerimden izliyorum. Ama bu sefer farklı. Açıkçası kaçıncı kez ‘bu sefer farklı’ dedim yaşamımda bilmiyorum. Stabilize kalıp yerimde mi sayıyorum acaba?- ‘Stabilize kalmak tekrara düşmektir, tekrar ise gerilemenin habercisidir.’ derdim hep.- Ama bu sefer farklı çünkü kabullendim. Neyi mi? Yenilgimi, kaybedişimi. İçimde yas tutan kalabalık benliğimin sessiz ağlayışlarını duydum. Sonrasın kabullenmediğim kaybedişlerimi içimde yine yaşadım. İlerlemek için daha öncesinde gerilediğini kabul etmem ve bu hataları her ne kadar istemesem de unutmamam gerekiyor, inkâr sadece beni kendi gözümde ilerlemiş ilüzyonu yarattıran biri. Arada hiçbir şey olmamış gibi yenilgiyi kolayca kabullenebileceğimi sanıp (ki bu imkansıza yakın) yeni...