liman
eski limanlar, akıldan hiçbir zaman çıkmazlar. geri dönmek isteriz pek çok zaman. sanki başka yerlerdeymiş gibi onları arayışa bile geçeriz. kimi zaman onları hep aşina oldugumuz sokakta degil de o esip geçtigimiz dar, kırık kaldırımlı sokakta arar oluruz. bazen her kapıdan dışarı çıktığımızda güzel bi tesadüfün hülyasiyla, kimi zaman da hani hep oturulan o bankın altında arar insan. hatta öyleki eski için girilen her sokak insanin koridoru, bankı ise odası, eskiyle karşılaşacağımıza inanılan o agaç ise evin çatısı olu verir. ancak aranan eski liman ne bırakılan eskidir ne de biz hatiralardaki kisiyizdir. bazen yıllar ve aylar o kadar çok üstün gelir ki belki de geri dönülmez bir zaman akışına girmiş bile olabilir. 13 (not) bazı sözler ölünün arkasından yakılan ağıtlara benzer. kimseye bir faydası yoktur.